Kaygı Bozukluğu Nedenleri Ve Kaygı Bozukluğu İle Başa Çıkmanın Yolları
İnsanın yaşam evrelerinin ilk çocukluktan başlayan bir
problem olan kaygı bozukluğu farkına varılmadığı takdirde daha büyük
problemlere neden olabilmektedir. Sadece çocuklarda değil günlük hayatta her
kesimden insanda görülebilen kaygı bozukluğunun temelinde birden fazla etken
bulunmaktadır.
Kaygı Bozukluğu Nedenleri Nelerdir?
Kişinin yaşına ve ait olduğu sosyal gruba göre farklılıklar gösterebilmesine rağmen çoğunlukla altta yatan nedenlerin de aynı olduğu kaygı bozukluğunun nedenlerini şöyle sıralamak mümkündür.
1.
Genetik faktörlere bağlı olarak gelişen
kaygı bozukluğu çoğunlukla ailesinde bu problem olanların daha yüksek oranda
etkilendiği bir rahatsızlıktır.
2.
Beynin kimyasal özelliklerinde yaşanan
dengesizlikler, bazı hormonlardaki artış veya dengesizlikler kaygının artmasına
zemin hazırlamaktadır.
3.
Daha önce yaşanılan travmalar, insanın kendi
başına başa çıkamayacağı ağır travmatik olaylar kaygı seviyesini yükseltmeye
neden olmaktadır.
4.
Kişilik özelliklerine bağlı olarak doğuştan
veya bir sorunla başa çıkılamadığı durumlarda gelişen obsesif kompülsif
bozukluk yahut kişilik yapısına bağlı olarak aşırı mükemmeliyetçi olmak,
çekingen olmak gibi faktörler de kaygının artmasına etkili nedenlerdir.
5.
Yoğun stres, stresin pek çok olumsuz
etkisinin yanında özellikle uzun süre strese maruz kalan bireylerde kaygı
bozukluğu daha fazla görülmektedir.
Kaygı Bozukluğu İle Başa Çıkmanın Yolları
Günlük hayatı zorlaştıran aşırı strese ve sosyal hayatı
engellemeye kadar gidebilecek kadar etkili olabilen kaygı bozukluğu ile başa çıkmanın yolları ancak
yaşanan kaygının şiddeti ile bulunabilmektedir. Her insanın kimyası farklı
olduğu gibi yaşamda hissettiği kaygının boyutu da farklı olacaktır. Bu nedenle kişinin
kaygı bozukluğu oluşmaya başlaması esnasındaki ilk belirtilerini fark etmesi
oldukça güç olmaktadır.
Kaygının önce nedenini tespit etmek ve yaşanan olumsuz
durumda hissedilen kaygının asıl nedenini bulmak gerekmektedir. Unutulmamalıdır
ki insan yaşadığı her olumsuzluğu bilinç altında atabilmekte ve çoğu kez de
hatırlamamaktadır. Zamanla unutulmuş olumsuz deneyimlerin neticesinde diğer
faktörlerin de etkisiyle kaygı bozukluğu meydana gelmektedir.
İnsanın hayatta kalabilmesi ve bazı sorunlarla başa
çıkabilmesi için kaygı gerekli bir destekleyicidir. Fakat kaygının dengesizliği
uzmanlar tarafından terapi ve ilaç tedavileri ile çözümlenebilmektedir. Kişinin
kendi kaygı bozukluğunu tespit edip çözümlemesi de önce nedenleri
belirlemesiyle ve iyileşme yollarını fark etmesiyle sağlanabilmektedir.
Kaygının dengesizliğini önlemek için ise sağlıklı beslenmek,
düzenli olarak vitamin değerlerini kontrol etmek, uyku kalitesini sağlamaya
çalışmak, insanın beşeri bir varlık olduğunu kabullenerek her şeyi planlamanın
mümkün olmadığını düşünüp bir nevi kabule geçmek, yaşanan her kötü deneyimin
yaşamın farklı bir boyutunu iyileştirmeye yönelik uyarı olduğunu düşünmek ve
buna benzer birçok anlayış geliştirmek bu problemle başa çıkmanın yolları
arasındadır.
Bazen de en kötü senaryoyu düşündükten sonra en kötüsü
olduğunda nasılsa yine bir fırsatın oluşabileceğine ihtimal vermek hatta
yaşanılan hiçbir kötülüğün sonsuza kadar sürmeyeceğine İnanmak gibi deneyimsel
öngörüler de oldukça etkilidir.
Yorum Gönder